21 Kasım 2013 Perşembe

Yalova - Kumköy - Küçük Anafarta - Anzac Koyu Turu

Eski turlarımızı paylaşmaya devam ederken, yine güzel ve eğlenceli geçen bir turumuzla daha birlikteyiz. Tarih 1 Mayıs 2013. Tuğba ile bisiklete başlayalı henüz bir ay kadar olmuştu ve ilk uzun sayılabilecek turumuzu Selim ile birlikte yapmak istedik. Rotamız sırasıyla Eceabat,Yalova,Kumköy, Küçük Anafartalar, Anzac Koyu ve Eceabat. Tur yaklaşık olarak 55 km. civarındaydı...


Feribot ile Eceabat'a geçtikten sonra Gelibolu yönünde yaklaşık 12 km. kadar pedal bastıktan sonra Yalova köyü yol ayrımından sola dönüyoruz...




İlk durağımız Yalova köyü, köy kahvesinde Selim gündemi yakından takip ediyor :)



Yalova köyünden ayrıldıktan sonra bir sonraki köy olan Kumköy'e geliyoruz. Tuğba ve ben Çanakkale'de oldukça yeni sayıldığımız için, geçtiğimiz köyler bize birbirinden güzel geliyor. İlk defa gidilen yollar ve parkurlar her zaman için heyecan verici olmuştur.




Kumköy'den devam ederken yolun sağında bulduğumuz bu güzelliklerde Tuğba'nın katalog çekimleri başlıyor :)


Selim verin sizi çekeyim der gibi bakarken, biz onu çekiyoruz...


Selim gerçekte güzel bir fotoğraf çekiyor. İnsanın eşiyle birlikte zaman geçirmesi, aynı aktivitelerde bulunması, hele hele bisiklet sürmesi bambaşka bir keyif. Birçok erkek arkadaşımızın aslında çok istediği belki zaman zaman hayalini kurduğu bir ayrıcalığa sahip olduğumuzun farkındayız :)


Yola devam ediyor ve Küçük Anafartalar köyüne geliyoruz. Daha öncesinde ilk defa katıldığımız Şehitlere Saygı Turu'nda geçtiğimiz bir köy olmasına rağmen, bu kadar güzel olduğunu yeni farkediyoruz Küçük Anafartalar'ın. OPET'in Tarihe Saygı projesi kampasına aldığı bir köy olarak, gerçekten görülmesi gereken bir yer.



Tuğba katalog çekimlerine devam ederken köy meydanında bu harika taş evin penceresinde Ebru Çakal ablamızın babaannesi bizleri karşılıyor. Bu tatlı ve tonton teyzemizin ellerini öptükten sonra yolumuza devam ediyoruz. Karınlarımız acıktığından, çantalarımızdaki sucukların hayalini kurmaya başlıyoruz. Planımız Anzac koyu ve sahilde yakacağımız ateş..





Küçük Anafartadan sonra, Conkbayır Beşyol sapağından sol tarafa doğru ilerliyoruz.


Anzac koyu'nu hemen geçtikten sonra Arıburnun'da mola veriyoruz, güneşin etkisini hissettirdiği bir günde bu ağaç gölgesi bize çok iyi geliyor...




Ağacın hemen altında sahile inip mangal hazırlıklarına başlıyoruz...


Selim odun toplamaya çalışırken Tuğba yine katalog çekimlerinde poz vermeye devam ediyor :)



İşte Selim ve odunları :)


Ateşimiz yanmaya başlıyor, bu küçük doğal mangalımız ve reklamını yaptığımız Pınar sucuklar hazır...



Sucuklarımızı ateşe doğru tutup, yaydıkları kokuları içimize çekmeye başlıyoruz :)





İşte aslında mangalın hazırlanmasında hiç bir emeği olmayan, Selim çalışırken fotoğraf çektiren Tuğba'nın, yemeği ben hazırladım pozu :)


Sucuklarımızı yedikten sonra Kabatepe yönünden Eceabat'a geri dönüyoruz. Rota olarak hem günü birlik bir tur için ideal, hemde eğer yaz aylarında yapıyorsanız denize de girebileceğiniz zamanı ve mekanı size sunabilen bir parkur...


Bizim ilk uzun sayılabilecek turumuz olduğundan heyecanlı geçen bir parkurdu. Bu turu rahat bir şekilde tamamladıktan sonra kendimiz potansiyel olduğunu hissetmeye başlıyoruz :) 

1 yorum:

  1. köyüme uğramanız beni sevindirdi teşekkürler (yalova köyü)

    YanıtlaSil